Tarım ve Orman Bakanlığı, mülkiyeti gerçek veya tüzel kişilere ait olup, üst üste 2 yıl süreyle işlenmeyen tarım arazilerinin, arazinin vasfının değiştirilmemesi ve tarımsal üretimde kullanılması şartıyla sezonluk olarak kiraya verilmesi amacıyla bir yönetmelik hazırladı. Yönetmelik, 22 Ağustos'ta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. TBMM 27'nci Dönem Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yunus Kılıç, konuya ilişkin DHA'ya değerlendirmede bulundu.
Kılıç, uzun yıllardır bu konu üzerinde çalışmalar yapıldığını belirterek, "Çeşitli sebeplerle tarımda kullanılmayan, kullanım dışı kalmış arazilerimiz var. Göç sebebiyle, ölüm sebebiyle, miras ihtilafları sebebiyle, arazilerin küçük olması, parçalı olması sebebiyle hatırı sayılır bir miktar arazi tarımda kullanılamıyor. Oysa biz de tarımda verimliği artırmak istiyoruz, üretimi artırmak istiyoruz ve bu arazilerin gözümüzün önünde kullanım dışı kalmasına hiç kimsenin gönlü razı değil. Devletin de razı değil, bakanlığın da razı değil. Bütün bunun gayesi; birkaç yıldır, belki 10 yıldır, 20 yıldır kullanılmayan tarım arazileri var, bunları üretime katmak" diye konuştu.
'PEŞKEŞ ÇEKME GİBİ BİR DURUM ASLA YOK'
Yönetmeliğin bazı eleştirilere maruz kaldığını söyleyen Kılıç, "'Vatandaşın arazisi alınacak', 'Şuna, buna peşkeş çekilecek' gibi eleştiriler var. Böyle bir süreç asla yok. Çok iyi niyetle hazırlanmış bir yönetmelik. Halihazırda sıkıntılı bir durum var, bunun üretime katkı yapabilmesinin yolu açılıyor. Şu anda Türkiye'de işlenebilir tarım arazisi miktarı, 23-24 milyon hektar civarında. Bizim şu anda işlenemediğini düşündüğümüz, tespit edilen arazi büyüklüğümüz de 450 bin hektar civarında.
Toplam tarım arazimizin aşağı yukarı yüzde 2'si kadar. Kars büyüklüğündeki bir ilin 3 katı tarım arazisinden bahsediyoruz. 3 ilin tarım arazisi kadar bir araziyi bu yöntemle kiralayabilme, üretime katabilme olanağımız oluşacak. Son derece kıymetli aslında. Belki ilk başta mevzuyu iyi anlayamadıkları için itiraz edenler olabilir, ben de duyuyorum. Ama görecekler ki bu yönetmelik ve kanun, arazisinden herhangi bir gelir elde edemeyen, artık arazisinden vazgeçmiş olanların da bir gelir elde etmesine imkan sağlayacak. Aynı zamanda o tarlalardan elde edilen üretimden ülkemiz de faydalanacak" dedi.
'EKİLECEK ÜRÜNÜ BAKANLIK BELİRLEYECEK'
Sürecin isleyişine ilişkin de bilgi veren Kılıç, "Hangi tarlada faaliyet yoksa bunlar tespit edilecek ve bu araziler belirlendikten sonra bunların kiralanmasıyla alakalı süreç başlatılacak. Bunlar ilan edilecek, muhtarlıklarda asılacak, ilçe tarımların internet sitelerinde duyurulacak. Vatandaş, 'Benimkini yanlış yazmışlar, ben aslında ekip biçiyorum' dediği zaman, bu değerlendirilecek. 3 gün içerisinde itirazlar karara bağlanacak. Eğer vatandaşın dediği doğruysa ilandan çıkarılacak, değilse kiralama listesine konulacak. Arazi talep edenler için de bir form var.
Bu formu dolduracaklar ve internet üzerinden de müracaat edip bu taleplerini gerçekleştirebilecekler ve kiralanma süreci başlamış olacak. Rayiç bedelleri teknik heyetler ile komisyon belirleyecek. Bir araziye birden çok talipli varsa, en yüksek bedeli verene kiralanacak. Alınacak para da mülk sahibinin hesaplarına yatırılacak. Asla rayiç bedelinin altında bir kiralama da söz konusu olmayacak. Arazinin vasfı değiştirilemeyecek. Araziyi alan başka bir tasarrufta bulunamayacak. Tarım Bakanlığı'nın belirlenmiş tarımsal uğraşı gerçekleştirecek. Bölgeye buğday ekiliyorsa buğday, pancar ekilecekse pancar. Bunu bakanlık belirliyor. Alacak kişi, bunun üzerinde kendi tasarrufunu katamayacak. Dolayısıyla araziye hiçbir zeval gelmeden, mal sahipliğine hiçbir zeval gelmeden kullanılmayan arazi üretime kazandırılacak. Tarlanın, arazinin sahibi de gelir elde edecek" dedi.
'HAZİNE VE DAVALIK ARAZİLER KİRALAMA DIŞINDA'
Kılıç, tarım arazilerinin kiralanmasına devletin aracılık edeceğini vurgulayarak, "Devletin garantisinde olacak. Bunu iyi anlatabilirsek, ciddi taraftarı olacağını düşünüyorum. Bu iyi niyetli bir katkıdır ve üretimimize de ciddi bir katkısı olacağını değerlendirmemiz lazım. Örneğin İstanbul'da yaşıyor adam; tarlası da Kars'ta, Selim'de, Akyaka'da, Arpaçay'da bir yerlerde. Ne olduğunu da bilmiyor. Ve kendisi İstanbul'da bir tüketici; ama köyde o tarlada üretim yapmak isteyen birisi varsa bunları buluşturuyoruz.
Bundan daha güzel bir şey olabilir mi? Diyelim ki Kars'ın Arpaçay ilçesinde köyde vatandaşın bir arazisi var ve devlet bunu kiralama listesine koydu. Vatandaş, 'Ben kiralatmak istemiyorum kardeşim' diyebilir. Ama hayır, öyle bir şey deme şansınız olmayacak. Niye? Siz zaten ekip biçmiyorsunuz. 'Ben ekeceğim, biçeceğim' dediğiniz takdirde devlet 'Tabii ki mal senin, sen ek biç' diyor. Ama sen 2 yıl üstü ekip, biçmiyorsan demek ki buradan el çekmişsin demektir. Çünkü bu araziler aynı zamanda milletimizin ortak malı. Buradan bir ürün elde edilmesi lazım, insanımızı beslememiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Ayrıca arazi kiralamalarının öncelikli olarak arazinin bulunduğu yerleşim yerlerinde ikamet edenlere yapılacağını kaydeden Kılıç, Hazine'ye ait veya davalık arazilerin yönetmeliğin dışında tutulacağını söyledi.